Telefon
WhatsApp
Online Randevu
Harita

Ankara Doğum

Ankara Doğum

 

Birçok ailenin en büyük mutluluklarından biri olan çocuk sahibi olmak heyecan verici bir süreç olduğu kadar aynı zamanda dikkat edilmesi gereken bir dönemdir. Hamile kaldıktan sonra bebeğin ne zaman dünyaya geleceği ve özellikle doğum şekilleriyle ilgili pek çok soru bulunur. Normal doğum tavsiye edilen doğum şekli olsa da bazı durumlarda sezaryen de anne ve bebek için hayat kurtarıcı bir operasyon olabilir. Bu makalemizde doğum şekillerinin detaylarını, anne adaylarının  40 hafta hamilelik boyunca, doğum sırasında ve sonrasında yapması gerekenlere biraz değinmeye çalıştık ve bu bilgileri kullanarak rahat bir hamilelik süreci geçirebiliceğinize inandık.

Doğum Şekilleri Nelerdir?

Anne adayları, bebeğin sağlıklı gelişiminin yanı sıra nasıl doğum yapacağını da sürecin en başından itibaren düşünmeye başlar. İlk haftalarda doğum şekli gerek bebeğin özellikleri (ağırlık veya duruş şekli) gerekse de annenin anatomisine göre tam olarak belli olmasa da ilerleyen haftalarda doğuma yakın şekillenmektedir. Normal doğumda, annelerin duyacakları doğum sancısını en aza indirmek ve daha kolay bir doğum olması için zamanla doğal veya medikal olarak farklı yöntemler geliştirilmiştir. Normal doğum bu yöntemlerle teşvik edilmeye çalışılmış ve normal doğum süreci gebeler için daha katlanılabilir hale getirilmeye çalışılmıştır. Doğum çeşitleri arasında  sezaryen doğum da gereklilik halinde anne ve bebek için hayat kurtarıcı doğum yöntemlerindendir.

Normal Doğum

Yüzyıllardır kullanılan bir doğum şekli olan normal doğum, doğal doğum olarak da adlandırılır. İlaç, ağrı kesici ve hiçbir tıbbi müdahale olmadan gerçekleştirilen bu doğumda ilk olarak rahimde kasılmaların başladığı görülür. Kasılmalar sonucunda bebeğin vajinal yoldan çıkışı ile gerçekleşen normal doğum hamileliğin 37 ila 42. haftaları arasında gerçekleşmektedir.

Normal doğum, üç aşamada gerçekleşir. İlk aşamada rahimde kasılmalar görülür. Belli  aralıklarla gelen bu kasılmalar ilk gebelik için yaklaşık 14-16 saat sürebilir. Ama bu süre her gebeye göre farklılık göstermektedir. Bu aşamada rahim ağzının 10 cm açılması beklenir. Zaman geçtikçe kasılma şiddeti arttığı gibi, kasılmaların hissedildiği dakika aralığı da 2-3 dakikaya kadar düşebilir. 2. aşama ise bebeğin doğduğu aşamadır. Bu aşama annenin itme ve ıkınma hareketleriyle birlikte bebeğin vajinal yoldan çıkışı şeklinde kısa bir sürede sonlanabileceği gibi, bu aşama, bazı durumlarda birkaç saat sürebilir. 3. aşama olan son aşamada ise plasentanın (Bebeğin eşi) rahimden ayrılır.

Doğum konusunda kendine güvenen ve doğum sancıları ile baş edebileceğine inanan, gebeliğinde fazla kilo alımı olmayan, düzenli beslenen ve düzenli eğzersiz yapan ve çok iyi doğum destekçisi olan çoğu kadın sezaryen gerektiren bazı istisnai durumlar haricinde sıklıkla normal doğumla bebeğini kucağına almaktadır.

Sezaryen Doğum

Sezaryen doğum, normal doğumun riskli olduğu durumlarda kullanılan doğum yöntemlerinden biridir. Anne adayına spinal, epidural veya genel anestezi uygulanarak yapılan sezaryen doğum uygulanır.

Sezaryen doğum, genel olarak normal doğumun güvenle tamamlanmasının mümkün olmadığı vakalarda tercih edilmektedir. Anne veya bebeği tehdit eden bir durum tespit edildiğinde tıbbi müdahalenin getirdiği riskler de göz önüne alınarak sezaryen doğuma başvurulmalıdır. Risk teşkil eden bu durumlar arasında bebeğin doğum için ideal pozisyonda olmaması, bebeğin ideal ölçülerden daha büyük olması, plasentanın erkenden ayrılması, plasentanın aşağı yerleşimli olması, bebeğin kalp atışlarının düşük olması ve annenin pelvik yapısının uygun olmaması yer alabilir. Anne adayının psikolojisinin normal doğumu veya doğum sancısını kaldırabilecek güçte olmaması da sezaryen doğumun tercih edilmesinin sebepleri arasında sayılabilir. Anne ve bebek sağlığını tehdit eden bir durumun olduğu vakalarda, sezaryen doğum hayat kurtarıcı bir operasyona dönüşmektedir. 

Suda Doğum

Suda doğum, özellikle son yıllarda sıkça tercih edilmeye başlanan bir normal doğum şeklidir. Normal doğuma alternatif olarak görülen bu doğum şeklinde anne, 35-37 derecelik ılık bir suyun içerisinde doğumu gerçekleştirir. Ilık su, anneye rahatlatıcı etki kazandırdığından bu doğum şeklinde doğum sancıları anne tarafından daha tolere edilebilr hale gelmektedir. Dolayısıyla, suda doğum normal doğumu anne adayları tarafından daha yapılabilir kılmaktadır. 

Ayrıca, doğum sırasında salgılanan endorfin hormonunun su içerisinde daha fazla salgılandığı kanıtlanmış bir gerçektir. Annenin gevşemesini ve daha rahat bir doğum yapmasını sağlayan bu hormon stres ve kaygı düzeyini de azaltır. Suda doğum sayesinde, aynı zamanda, bebek, 9 ay geçirdiği anne karnındaki sudan çıkıp başka bir su ortamına geçer. Bu gibi sebeplerle oldukça tercih edilen suda doğumun uygulanıp uygulanmayacağına hekimler gebenin takibine göre karar verir.  Bunun yanı sıra, genel olarak suda doğum ikinci ya da üçüncü doğumlarda tavsiye edilmektedir.

Suda doğumda; doğumu yaptıracak olan doktor ve ekibinin deneyimli olmasına, ortamın steril olmasına ve acil bir durumda sudan çıkışın hızlı ve etkili bir şekilde yapılabilecek olmasına dikkat edilmelidir.

Doğum Ne Zaman Gerçekleşir?

Zamanında doğum, bebeğin gelişimini tamamlamasının ardından 38 ila 42. haftalar arasında gerçekleşmektedir. Bebeğin dünyaya geleceği zaman, annede rahim kasılmaları ve düzenli sancılar başlar. Bazen nişan gelişi ( rahim ağzındaki kanlı mıkuslu tıkacın atılması) ve su gelişide doğumun habercisi olan durumlardır.  Bu belirtiler ortaya çıktığı anda anne adayının doktoruna ulaşmalı ve onun yönlendirmesine göre hastaneye gitmelidir.

Bebek Kaç Haftada Dünyaya Gelir?

Doğum zamanını hesaplamak için son adet tarihinin birinci gününden itibaren 40 hafta yani 280 gün eklemek gerekir. 

Doğum süreciniz veya doğumla ilgili merak ettiğiniz her konuda Ankara'da Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Fatma Yazıcı Yılmaz Kliniği ile iletişime geçebilirsiniz.